Carte D’or’un isme özel, İzmir’i simgeleyen, samimi, sıcacık bir davetiyle  28.11.2010  Pazar günü 1,5 saat rötarla, İzmir’in en güzel mekanlarından biri olan  Asansör’e ulaştım. Kahvaltıyı kaçırmış olsam da, fotoğraflara ve  dondurmalı pastaya yetiştim.
Teşekkürden önce dondurma ve Algida ile ilgili yazacaklarım var ;Dondurma hayatımda vazgeçemeyeceğim, hayır diyemeyeceğim lezzetlerden biri… Dondurmayla barış içinde yaşamamızda Algida’nın önemi çok büyüktür, nedeni ise şu :) Bademcik sorunu yaşayan, sürekli boğazları şişen biri olarak küçükken babamdan harçlık almak; “Eğer dondurma almayacaksan veririm” ikazı ile gerçekleşiyordu… :) Çünkü pastane dondurmaları, açık dondurmalar boğazımın şişmesine neden oluyordu… Ta ki 2. sınıfın yaz tatilinde Algida ile tanışana kadar favorim Kornet çilekli :) Hiç korkmadan, tereddüt etmeden yediğim ilk dondurma… Şöyle bir bakıyorum, 20 yıldır ilk çıktığı günden beri hayatımda…Dondurmalı tatlılardan ekmek kadayıflı, pastalardan ise frambuazlı favorim… Dondurma tutkunu olarak Algida - Carte D’or ile ilgili yazacaklarım bitmez…

Son olarak ;
Samimi, içten, sıcacık organizasyon için ilk başta Aylin Hanım’a, İzmirli bloggerleri unutmayıp böyle bir fırsat sağladığı için de Carte D’or’a sonsuz teşekkürler, Algida ailesine yakışır bir sahipliğiydi… Hediyeler için de ayrıca teşekkürler…